10 Kasım 2012 Cumartesi

-isimsiz-

Kaçış...İnsan tam şu andan kaçmak ister. Hayatının herhangi bir evresinde.Sadece kaçmak.Neden? diye çok düşündüm. Dün bugün.. Eminim hayatımın her evresinde de düşüneceğim. Hani derler ya "Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır." diye. Yalan. Aslında kaçmak geçmişi silme isteğidir.Hatalar,söylenmemiş,söylenmiş sözler, bağrışlar,sevdiğin insanla ya da insanlarla birlikte olabilmek için kırdığın başka sevdiğin insanlar,ailen,eski sevgililer,ilk aşklar,küslükler.. Dünya'da bütün bunlardan kaçmak, hepsini silmek istediğim tek bir gün bile olmadı diye insan var mıdır?
 Her 10dakikada bir başka bir karar alırsın. 1 dakikada aşık olursun. 3saniye önce çok mutluyken 3 saniye sonra ağlarsın. En yakın arkadaşına yalan söylersin. Duygularını saklarsın, bilinsin istemezsin. Bazı şeyler senin mideni bulandırır. Bazı şeyler karnını ağrıtır. Bazı şeyleri anlamaya aklın yetmez. Sevmediğin bir dersi gece boyunca çalışmak zorunda kalırsın ve bir ömür daha aynı şeyi yapmak zorunda kalacağını bilemezsin. Ailenin takdir ettiği insanla evlenirsin. Etraf ne der korkusuyla kıyafetini giyersin. Kıskanırlar, nazar ederler diye bebeğini sevemezsin, daha sen doyamamışken çekip elinden alır kurcalarlar diye yeni telefonunla oynayamazsın. Doya doya ağlayamazsın mesela insanların karşısında. Daha büyük bir sorun olmasın diye haklı olsan da olmasan da bağıramazsın karşındakine avaz avaz. Kelimeleri saklarsın, söyleyemezsin. Umut etmekten vazgeçemezsin ya da hayal kurmaktan. Söyleyemezsin insanlara düşüncelerini, fikirlerini, yapmak istediklerini.Dinlemek istemesen bile dinlemek zorunda kalırsın.
İşte bütün bunlardandır kaçmak istemek.Farklı olmak değildir asıl amaç. Farklılığın farkına varmaktır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder